Rutec
Alpaslan APAK
Köşe Yazarı
Alpaslan APAK
 

BİR DERDİN Mİ VAR? ÇARE MOTOSİKLETTE

Her motorcu; içinde, işinde, ailesinde veya çevresinde sıkıntı yaratan ne varsa unutmak, ruhen rahatlamak için ilk önce motoruna binip çıkar gider… Ama yüzlerce ama metrelerce mesafede rüzgârla kucaklaşır, kafada dert, tasa azalır. Terapidir motosiklet; damardan şırıngayla veremezsin, bir bardak suya karıştırıp içemezsin. Sadece üzerinde olman gerekir. Her derde deva olan ama hiçbir reçetede yazılı olmayan bir ilaç gibidir motosiklet sevdası… Ayaklarının yerden kesilmesiyle, rüzgârın yüzüne vurmasıyla başlar bütün güzellik. “İyi ki varsın” diye çok kereler konuşursun metal ve plastik karışımı yoldaşınla… Ne gittiğin yola karşı çıkar, ne de yolun bitmesini bekler, sen dilediğin sürece, gaz verdiğin müddetçe seni taşır durur yüreğinin gitmek istediği yerlere… Önce beyinde başlayan bir harekettir motosiklet. Sonra kollar ve bacaklarla devam eder ona sarılman. Sen onun, o da senin bir parçan gibidir. Avuçlarının arasında senden talimat bekleyen yola ve iklime göre ne dilersen ona cevap vermeye hazır bir yol arkadaşıdır. Sen olmazsan ayakta bile duramaz, senin desteğinle sana şifa olur. Yolda kalan aracına tekme atıp, küfreden çok insan görmüşsünüzdür. Ama bunu motoruna yapan bir kişiye bile rastlayamazsınız, motosiklet düşse de, kalksa da her zaman üzerindeki can yoldaşı tarafından saygı ve sevgiyle korunur, saklanır. Motosikletine isim veren ve onu bir makine değil, bir sevdalısı olarak gören çok fazla dostum var. İşte bu duygu sizi alıp götürür yol nereye giderse gitsin! Motosiklet aynı zamanda kitap gibidir. Onu okuman ve anlaman gerekir. Anlamadan halvet olmaya kalkarsan seni üzer, asidir, söz dinlemez. Önsözüyle yani eğitimle başlar motor macerası. Her sayfasına özenle bakıp, okuyup sindirmen gerekir. 3-5 sayfa atlayıp kısa yoldan bitiremezsin. Hatta ileriki zamanlarda bir daha bir daha okuman gerekir. Her seferinde sana ayrı bir tat, ayrı bir heyecan verir. Sevginin yola çıkmış, yüreklere sinmiş halidir. Her yola çıkışında onun pırıl pırıl olması bir tören atmosferinde üzerine binip, kontağı sevgiyle çevirmektir. Duyduğun ilk egzoz sesi, sana “sevgilim, dostum” anlamında bir güzellikte gelir. Yolun ayaklarının altından hızla kaymaya başladığını gördüğünde aşkın gücünü hissetmeye başlarsın. Böyle sevda ancak masallarda, bir de motosikletle olur. Eşini motosikletinden sonra düşünen veya motosikleti kıskanan “ya ben, ya motosiklet” dediği için yalnız kalan çok insan tanıdım. Onlara bu kitap tadındaki, ilaç gibi aleti tanımaya davet ediyorum. Bugüne kadar arkamda taşıdığım ve önyargılarını değiştiremediğim hiçbir artçım olmadı. Ben sadece aracı oldum, onlar da şifa arıyorlardı. Hepinize acil şifalar diliyorum, yolunuz, farınız ve şansınız açık, kaskınız başınızda olsun!  
Ekleme Tarihi: 28 Ocak 2015 - Çarşamba

BİR DERDİN Mİ VAR? ÇARE MOTOSİKLETTE

Her motorcu; içinde, işinde, ailesinde veya çevresinde sıkıntı yaratan ne varsa unutmak, ruhen rahatlamak için ilk önce motoruna binip çıkar gider… Ama yüzlerce ama metrelerce mesafede rüzgârla kucaklaşır, kafada dert, tasa azalır. Terapidir motosiklet; damardan şırıngayla veremezsin, bir bardak suya karıştırıp içemezsin. Sadece üzerinde olman gerekir.

Her derde deva olan ama hiçbir reçetede yazılı olmayan bir ilaç gibidir motosiklet sevdası… Ayaklarının yerden kesilmesiyle, rüzgârın yüzüne vurmasıyla başlar bütün güzellik. “İyi ki varsın” diye çok kereler konuşursun metal ve plastik karışımı yoldaşınla… Ne gittiğin yola karşı çıkar, ne de yolun bitmesini bekler, sen dilediğin sürece, gaz verdiğin müddetçe seni taşır durur yüreğinin gitmek istediği yerlere…

Önce beyinde başlayan bir harekettir motosiklet. Sonra kollar ve bacaklarla devam eder ona sarılman. Sen onun, o da senin bir parçan gibidir. Avuçlarının arasında senden talimat bekleyen yola ve iklime göre ne dilersen ona cevap vermeye hazır bir yol arkadaşıdır. Sen olmazsan ayakta bile duramaz, senin desteğinle sana şifa olur.

Yolda kalan aracına tekme atıp, küfreden çok insan görmüşsünüzdür. Ama bunu motoruna yapan bir kişiye bile rastlayamazsınız, motosiklet düşse de, kalksa da her zaman üzerindeki can yoldaşı tarafından saygı ve sevgiyle korunur, saklanır. Motosikletine isim veren ve onu bir makine değil, bir sevdalısı olarak gören çok fazla dostum var. İşte bu duygu sizi alıp götürür yol nereye giderse gitsin!

Motosiklet aynı zamanda kitap gibidir. Onu okuman ve anlaman gerekir. Anlamadan halvet olmaya kalkarsan seni üzer, asidir, söz dinlemez. Önsözüyle yani eğitimle başlar motor macerası. Her sayfasına özenle bakıp, okuyup sindirmen gerekir. 3-5 sayfa atlayıp kısa yoldan bitiremezsin. Hatta ileriki zamanlarda bir daha bir daha okuman gerekir. Her seferinde sana ayrı bir tat, ayrı bir heyecan verir. Sevginin yola çıkmış, yüreklere sinmiş halidir. Her yola çıkışında onun pırıl pırıl olması bir tören atmosferinde üzerine binip, kontağı sevgiyle çevirmektir. Duyduğun ilk egzoz sesi, sana “sevgilim, dostum” anlamında bir güzellikte gelir. Yolun ayaklarının altından hızla kaymaya başladığını gördüğünde aşkın gücünü hissetmeye başlarsın. Böyle sevda ancak masallarda, bir de motosikletle olur.

Eşini motosikletinden sonra düşünen veya motosikleti kıskanan “ya ben, ya motosiklet” dediği için yalnız kalan çok insan tanıdım. Onlara bu kitap tadındaki, ilaç gibi aleti tanımaya davet ediyorum. Bugüne kadar arkamda taşıdığım ve önyargılarını değiştiremediğim hiçbir artçım olmadı. Ben sadece aracı oldum, onlar da şifa arıyorlardı.

Hepinize acil şifalar diliyorum, yolunuz, farınız ve şansınız açık, kaskınız başınızda olsun!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve a2teker.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.