Marc Márquez Red Bull Ring’de Sprinti Domine Etti, Bagnaia’nın Kabusu Devam Ediyor

Red Bull Ring, Avusturya’nın dağlık manzaraları arasında bir kez daha MotoGP tarihine tanıklık etti. Tribünler tıklım tıklım doluydu; Ducati bayrakları, KTM’nin turuncu denizi ve Marc Márquez’in sadık hayranlarının coşkusu havada asılıydı. Sprint yarışı başlamadan önce gerilim yüksekti — ve o gerilim start anıyla birlikte patladı. Pole pozisyonundaki Marco Bezzecchi hızlı kalkarken, üçüncü sıradan kalkan Francesco Bagnaia tekerlek patinajıyla yarışa adeta kabus gibi başladı. Daha ilk metrelerde hız kaybeden Bagnaia, bir anda geriye düşmekle kalmadı; birkaç tur içinde teknik sorunlarla motosikletini garaja çekmek zorunda kaldı. Şampiyona liderliği için kritik bir dönemeçte gelen bu DNF, Ducati cephesinde buz gibi bir şok etkisi yarattı. Ön tarafta ise bambaşka bir hikâye yazılıyordu. Yarışa dördüncü sıradan başlayan Marc Márquez, agresif ama kontrollü bir sürüşle rakiplerinin üstüne gitmeye başladı. İlk virajlardan itibaren temposunu buldu ve kısa süre içinde kendisini kardeşi Alex Márquez’in arkasında buldu. İki kardeşin kıran kırana mücadelesi, tribünlerde adeta nefesleri kesti. Alex önde kalmak için her şeyini ortaya koydu, ancak son beş tur kala Marc’ın klasik, milimetrik atağına direnemedi. O andan sonra hikâye belliydi: Marc, pistin her metresini sanki ezbere bilen bir satranç ustası gibi kullandı. Tur üstüne tur hızını artırdı, farkı açtı ve damalı bayrağı 1,9 saniyelik avantajla geçti. Bu zafer, onun 2025 sezonundaki 13 sprintin 12’sini kazanması anlamına geliyordu — MotoGP tarihine geçecek bir seri. Podyumun ikinci basamağında Alex Márquez vardı. Onun için bu sonuç sadece bir ikincilik değil, ağabeyiyle girdiği düellodan alnının akıyla çıkmanın gururuydu. Üçüncü basamak ise Avusturya pistinin gerçek kahramanına, KTM’nin genç yıldızı Pedro Acosta’ya gitti. Henüz kariyerinin başlarında olmasına rağmen Acosta, ev sahibi takımına podyum sevinci yaşatarak taraftarları adeta ayağa kaldırdı. Bezzecchi’nin temposu son bölümlerde düşerken, Acosta’nın güçlü atağı İtalyan pilotu podyum dışında bıraktı. Bu an, KTM garajında büyük bir patlamaya dönüşürken, Ducati tarafında Bagnaia’nın dramatik yarış dışı kalışı sessizliği beraberinde getirdi. Marc Márquez’in Avusturya’daki zaferi, sadece bir sprint galibiyeti değil; aynı zamanda bir karakter beyanıydı. Yıllar boyunca sakatlıklarla, zor dönemlerle boğuşan İspanyol efsane, 2025’te adeta küllerinden yeniden doğdu. Bugün Red Bull Ring’de yaşananlar, onun hâlâ pistin tartışmasız en büyüklerinden biri olduğunun kanıtıydı. Şimdi gözler Pazar günkü ana yarışta. Sprintin kahramanı Marc Márquez mi yine zirvede olacak, yoksa Bagnaia bu yenilgiyi telafi ederek geri mi dönecek? Tek kesin olan şey: Avusturya GP, sezonun en unutulmaz haftasonlarından biri olarak tarihe geçti.