Honda, WN7 ve V3R 900 E-Compressor ile EICMA 2025'in merkezinde

İtalya'nın Milano kentinde 4–9 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenen EICMA 2025 fuarında Honda, genişleyen ürün gamı ve yeni teknolojik prototipleriyle güçlü bir varlık gösterdi. Japon üretici, elektrikli mobilite vizyonunu temsil eden WN7 modelini dünya tanıtımında sahneye çıkarırken; V3R 900 E-Compressor adıyla gelişmiş bir içten yanmalı motor prototipini ve E-Clutch teknolojisinin daha fazla modele yayılacağını duyurdu.

Fuarda öne çıkan elektrikli model WN7, Honda’nın “fun” motosiklet segmentindeki ilk elektrikli temsilcisi olarak tanıtıldı. Güncel batarya mimarisiyle 140 kilometrenin üzerinde menzil sunabilen WN7, 30 dakikada yüzde 20’den yüzde 80’e kadar şarj edilebilme kabiliyetiyle pratik kullanım vaat ediyor. Çerçevesiz şasi, özgün gündüz sürüş lambası (DRL) imzasıyle LED aydınlatma, farklı güç ve rejeneratif fren modları, Seçilebilir Hız Sınırlama Asistanı (SSLA) ve Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC) gibi sürüş destekleri modelin donanım paketinde dikkat çekiyor. Tasarım dili, markanın yeni logosuyla bütünleşerek Honda’nın elektrikli mobilitede iz bırakma hedefini görsel olarak da vurguluyor.

Honda mühendisliğinin sınırlarını zorlayan bir diğer adım ise V3R 900 E-Compressor prototipi oldu. EICMA 2024’te gösterilen V3 konseptinin ileri evresi olarak nitelenen bu prototip, 75 derece açılı V3 konfigürasyonunda, su soğutmalı ve 900 cc hacimli bir blok üzerine inşa edilmiş. Prototipin en çarpıcı unsuru, her devirde hassas tork kontrolü sağlayan elektrikli kompresör teknolojisi; bu sayede 1200 cc sınıfına yakın performans elde edilirken gücün yönetimi daha dengeli hale geliyor. Asimetrik yan paneller ve yakıt deposunda yer alan yeni “Amiral Gemisi Wings” logosu, markanın üst segment stratejisinin işaretlerini taşıyor. Honda, bu prototipi “raysız hız treni” konsepti kapsamında heyecan ile iç huzuru bir arada sunmayı hedefleyen bir vizyon örneği olarak konumlandırıyor.

E-Clutch: Debriyaj alışkanlıklarını değiştiren teknoloji
Honda, E-Clutch teknolojisini ürün gamına hızlıca entegre etmeye devam ediyor. 2024’te CBR650R ve CB650R gibi 4 silindirli orta hacim modellerde başlayan uygulama, CL250 scrambler ile genişlemişti. Bu yıl ise E-Clutch seçeneği XL750 Transalp, CB750 Hornet, NX500, CBR500R ve CB500 Hornet olmak üzere beş modele ekleniyor. Sistem, sürücünün klasik debriyaj kolunu kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırarak yalnızca vites pedalına basmak suretiyle hızlı, akıcı ve hassas vites değişimleri sağlıyor; istenirse debriyaj kolu manuel kullanım için devreye alınabiliyor. Transalp’te vites küçültme esnasında motor devrini arka teker hızına uygun şekilde dengeleyen ayarlamalar ve arazi koşullarında arka teker patinajına karşı daha yumuşak vites yükseltme fonksiyonları, E-Clutch’un sahadaki performans faydalarına örnek teşkil ediyor.

Honda’nın fuar katılımı, yalnızca bireysel yenilikleri sergilemekle kalmayıp aynı zamanda markanın 2026 model yılı stratejisini ve elektrikli-mekanik hibrit yaklaşıma verdiği önemi de gözler önüne seriyor. Elektrikli WN7 ile birlikte V3R 900 E-Compressor gibi prototiplerin sergilenmesi, Honda’nın farklı sürücü profillerine yönelik hem erişilebilir hem de yüksek performanslı seçenekler geliştirme yönündeki adımlarını somutlaştırıyor.

Honda yetkilileri fuar alanında, yeni teknolojilerin seri üretime geçiş süreçlerinin, pazar talepleri ve düzenleyici çerçeveler doğrultusunda kademeli olarak yürütüleceğini belirtiyor. Şirketin amaçları arasında elektrikli mobiliteyi yaygınlaştırmak, sürüş kolaylığı sağlayan inovasyonlar sunmak ve üst segmentte yeni kimlikler oluşturmak yer alıyor.